Ülkemizde yaşayan yabancı uyruklu yaşlıların sorunlarını da duyan yok!
British Residents Society (BRS), Türkçe adıyla, Britanya Sakinleri Derneği ile geçtiğimiz aylarda işbirliği yapmaya başlayan Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği, yabancı uyruklu yaşlıların sorunlarını da dile getiren aşağıdaki ortak basın bildirisini vermiştir.
Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği, 2018 yılında kuruluşundan itibaren KKTC’de yaşayan yaşlıların sorunlarına dikkat çekmek, ve yaşlıların yaşam kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunmak için çalışmaktadır.
Ülkemizde yaşlı bakım sektörü ile ilgili standartları belirleyen yasaların olmaması ve bu sektörün önemsenmemesinden dolayı mağdur olanlar sadece Kıbrıslı Türk yaşlılar değildir. Ülkemizde yaşayan tüm yabancı uyruklu yaşlılar da kaliteli yaşlı bakım ve sağlık hizmetine erişimemenin acısını her gün kendi hayatlarında yaşamaktadırlar.
Dil engelleri, insanların genellikle sessizlik içinde acı çekmelerine neden olur. Kendi ülkelerinde emekli çıktıktan sonra eşleri ile birlikte KKTC’ye yerleşen yabancı uyruklu yaşlılar eşlerini kaybedip dul kalınca kendilerini bir anda savunmasız ve yapayalnız bir durumda buluyorlar. Birçok yabancı uyruklu yaşlı, ihtiyaç duydukları bakım ve ilgiyi bulamadıkları için hayatlarının son yıllarını ülkemizde yaşama hayallerinden vazgeçip kendi ülkelerine dönmeyi düşünüyorlar. Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği, yabancı uyruklu yaşlıların sorunlarını anlamak ve onlara yardımcı olmak için geçtiğimiz aylarda 2.500 göçmeni temsil eden BRS (British Residents Society), Türkçe adıyla, Britanya Sakinleri Derneğ, ile işbirliği yapmaya başlamıştır.
Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Dernegi’ne verilen bilgilere göre, yabancı uyruklu yaşlıların çoğu, başka bir seçenek olmadığı için kayıt dışı olan ve karaborsaya dönüşen bakıcılarından hizmet almak zorunda kalıyorlar. Bakımevi’nde kalmak isteyen yabancı uyruklu yaşlıların ise Türkçe bilmedikleri için bazı bakımevlerine alınmadıkları öğrenildi. Bu nedenle, yabancı uyruklu yaşlılar özel hastanelerde uzun süreli bakım almak zorunda kalıp çok yüksek bakım ücretleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Britanya Sakinleri Derneği (BRS)’nin Sosyal Hizmetler Sorumlusu Julian Mawdesley, KKTC’deki yabancı uyruklu yaşlıların sorunları ve ihtiyaçları hakkında aşağıdaki önemli bilgileri paylaşmıştır:
“KKTC, yalnızca Kıbrıslı Türklerden değil, aynı zamanda dünyanın bu güzel bölümünü yurt edinen bir dizi başka milletten oluşan çeşitliliğe sahip bir ülke haline geldi.”
“Şu anda KKTC’de 14.000 ila 16.000 İngiliz göçmenin yaşadığı tahmin ediliyor. Öğrenciler, geçici işçiler ve ziyaretçiler dışında, burada yaşayan Kıbrıslı olmayanların çoğunluğu, kalan günlerini bu iklimde yaşamayı seçmiş, emeklilerdir.
Avrupa’da yaşayanlar için mevcut yaşam beklentisi 78,2 yıldır, bu da burada yaşayan gurbetçilerin uzun yıllar güneş ışığında geçirmeyi beklediği anlamına geliyor. Son günlerini KKTC’de geçirmek istedikleri ve burada mevcut sağlık kurumlarını kullanmaktan mutlu oldukları için, hayatlarının sonlarına doğru doğdukları ülkeye tıbbi tedavi için dönen göçmenlerin sayısının azaldığı dikkat çekicidir.
Bu da, daha sonra evde bakım, ve yaşam sonu bakımı konusunu vurgular. Hasta veya bakıma muhtaç bir aile üyesinin ailesi tarafından bakılacağını beklemek normaldir, ancak burada yaşayan birçok yabancı uyruklu yaşlının bu rahatlığı yoktur ve bu nedenle alternatif destek ararlar.
İnsanlar yaşlandıkça, genellikle yaşlanma ve mobilite sorunları yaşarlar. Bu nedenle yaşamlarını kolaylaştırmak için profesyonel ve tıbbi yardıma ihtiyaç duyarlar. KKTC’de tıbbi yardımlar kolayca bulunsa da, profesyonel evde bakım her zaman bir sorun olmuştur. Genellikle KKTC’de yaşayan göçmen bakıcıların çalıştığı, hiç bir düzenlemeye tabi olmayan, tavsiyeler üzerine çalışan bir sistem ortaya çıkmıştır.
Yatılı bakım veya bakım evine yerleştirme gibi daha uzun vadeli destek arayan bazılarına, dil engeli ve kültürel farklılıklar nedeniyle bunun mümkün olmadığı söylendi. KKTC’deki bakım evlerinin standardının AB standartlarından yoksun olduğunu ve son çare olarak göründüğünü söylemek gerekir.
AB’de toplum bakım hizmetleri, bakıma ve desteğe ihtiyacı olan kişilerin toplumlarında onurlu ve bağımsız bir şekilde yaşamalarına ve sosyal izolasyondan kaçınmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu hizmetler yaşlılara ve akıl hastalığı, öğrenme güçlüğü ve fiziksel engeli olan kişilere yöneliktir.”
1991 Birleşmiş Milletler Yaşlı Kişiler için “bağımsızlık”, “katılım”, “bakım”, “kendini gerçekleştirme” ve “onur” ilkelerini hatırlatarak, Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği, Britanya Sakinleri Derneği ile birlikte, aşağıdaki unsurların gerçekleşmesi için yetkiliere çağrı yapıyor:
- Bakım evlerinin standartlarını belirleyecek yeni bir bakımevi düzenleme yasasının acilen çıkarılıp yürürlüğe girmesi ve fiilen uygulandığı devlet organları tarafından takip edilmesi,
- KKTC’de yaşlı bakımı sektörünün gelişimini desteklemek için devlet teşviki veren yeni hükümet politikalarının geliştirilmesi, girişimcilerin huzurevleri, yardımlı yaşam tesisleri, bakımevleri vb. yaşlı bakımı için tesisler inşa etmeleri için teşvik politikalarının sağlanması,
- Üniversite geriatri bölümleri ile işbirliği içinde yaşlı bakıcılarına eğitim olanakları sağlanması,
- Hasta, savunmasız veya hareket sorunları olan herkesin nitelikli bakıcılardan/hemşirelerden yararlanabilmesi için yasal, şeffaf ve erişilebilir yollarla ev de bakım hizmetlerine Türkçe bilmeyen erişimin sağlanması,
- Türkçe bilmeyen kimsesiz yabancı yaşlılar için sosyal desteğin sağlanması ve bakım evlerinde farklı dil bilen personel çalıştırılması için destek verilmesi,
- Savunmasız, kimsesiz yaşlıların veya ölümcül hastaların onurlu ve saygılı bir şekilde tedavi edildiği uzun süreli bakımevlerinin kurulması ve gelişmesine destek verilmesi ve bu bakımevlerine erişimin sağlanması. Bakımevlerinin erişilebilir, yasalarla düzenlenmiş, sürdürülebilir, uygun fiyatlı, ve misafirperver olması gereklidir.
Yetkililere yeniden hatırlatma ihtiyacı hissediyoruz: Insan onuruna yakışır bir şekilde bakılmak bir ayrıcalık değil bir haktır ve her insan bu hakka sahiptir.
BASIN BÜLTENİNİN SONU